24 Aralık 2008 Çarşamba

Doğumgünümün ardında

Evet bir doğumgünümü daha an itibari ile geçimiş bulunmaktayım. Artık resmen 25 yaşındayım...Ne değişiyor ki 24 ile 25 arasında? Elbette hiçbirşey...
Bu doğumgünüm benim hediyesiz ilk doğumgünüm. Bir arkadaşım ile hoş bir doğumgünü geçirdik. En son yağmur altında Kuğulu'ya kadar yürüdük ki yolda yırttığım en sevdiğim pantolonumdan burada hiç bahsetmeyeceğim (#+*%&*#). Neyse Kuğulu'da çin fenerimizi uçuramadık ama başka enfes bir görüntü ile karşılaştık. Üç tane amca yağmurda şemsiyenin altında şarkı söylüyorlar. Biz oradayken fasıl dinledik. Ayrılırken de "Karlar Düşer"i söylüyorlardı. O kadar tatlılardı o kadar güzeldi ki anladım ki önemli olan yaşlanmak değil. Önemli olan hayatı yaşayarak yaşlanmak...
Ve bu doğumgünümde bitti... İlk defa hediyesiz geçti ama o yüzden bir ilginç. Ama benim içimi burkan asıl dostlarımın ve ailemin olmaması idi elbette...

22 Aralık 2008 Pazartesi

Bir ilk...

Yarın benim belki de yalnız geçireceğim ilk doğumgünüm. Bu zamana kadar sevdiğim insanlar beni sevdiklerini çok güzel gösterdiler ve beni hiç yalnız bırakmadılar. Ama bu sefer durum farklı. Ailemin gelme şansı yok çünkü çok yoğunlar... Dostlarım ise askerdeler. Belki de beni son günlerde bu kadar depresif düşünmeye iten bu. Birlikte doğumgünümü kutlayabileceğim iki dostum da (iki tane çünkü diğerleri şehirdışında) 14 Aralık'tan beri asker. Aslında sıkıntı sadece doğumgünümle alakalı değil. O kadar büyük bir sıkıntı var ki içimde son 10 gündür ifade etmesi çok zor. Sadece şunu söylesem yeterli olur : Cep telefonumu elime alıp rehberi geziyorum ve aynen tuşları kilitleyip yerine geri koyuyorum...
Aslında bu doğumgünümü ve yılbaşını çok ama çok farklı hayal etmiştim. Hoşlandığım insana bunu söyledikten sonra doğumgünümü ve yılbaşını birlikte geçiririz diyordum ama gelin görün ki kendisi cevap bile vermeye tenezzül etmedi... Aslında düşününce beni bu hale, bu düşünceye sürükleyen bu. Umutlarımın yıkılmış olması...
Neyse özetle Türkiye'de ortalama insan ömrünü 75 kabul edersek ben üçte birini; 1/3'ünü; %33.33'ünü vs geride bırakıyorum....
Artık ümtiler bu yıla....

21 Aralık 2008 Pazar

Neden Blog?

Yahu neden blog? Bir moda olmuş gidiyor...E dedim ben de yaratayım bir blog ne olacak ki? Ha yazmışım ha çürüyüp gitmiş. Kimin umrunda olur ki?
E açtım hadi ne yazacağım buraya? Ne olabilir? İç dünyam işte adı ortada. Aklıma o anda ne gelirse onları. Bugüne kadar facebookta notlar halinde yazıyordum. Bundan sonra buraya yazarım herhalde...
Merak eden varsa okusun, yorum yazsın. "Bana ne be!" diyen varsa okusun sayfayı kapatsın. Ama rica ediyorum abuk subuk şeyler yazıp küfürler etmesin...
Hadi kalın sağlıcakla.
(Kim okursa artık)